Uzun zamandir yazi yazmadigimi farkettim bu aralar..
Yazi yazmak beni rahatlatiomus onu da anladim..
Bu sefer yazicaklarim cok ama cok onemli seyler degil..
Bugun bi kez daha dunyanin entersanliklarla dolu oldugunu gordum, bunu bi kere daha anladim..
Bugun benim icin onemli bi gun olabilirdi, ama
olmadi,
ha olmasini istermiydim,
belki
mekan degisikligi insana iyi mi geliyo kotu mu bilinmez, olgunlastikca, buyudukce insan
hayatun aslinda ne kadar degerli oldugunu anlarmis… Bos bos seylerle ugrascak zamanin olmadigini, o ugrasilan seylerin ne kadar degersiz oldugunu anlar gorurmus..
Cok seyler yasadim, cok acilar cektim, karalandim, yuhlandim, alkislandim, begenildim, ozenildim..
ama ne oldu peki?
Hic…

It’s in the water baby, it’s in the pills that bring you down
It’s in the water baby, it’s in your bag of golden brown
It’s in the water baby, it’s in your frequency
It’s in the water baby, it’s between you and me

It’s in the water baby, it’s in the pills that pick you up
It’s in the water baby, it’s in the special way we fuck
It’s in the water baby, it’s in your family tree
It’s in the water baby, it’s between you and me

Bite the hand that feeds
Tap the vein that bleeds
Down…

Yanımda kimse olmadığından değil yalnızlığım; yalnız olduğumu söyleyebileceğim kimse olmadığı için yalnızım ben.
'Deneyimlerimle, içine aşk karışmamış her ilişkinin iyi gittiğini, aşkın ise bütün ilişkiyi karmaşık hale getirdiğini anlamıştım; buna rağmen kendimi tutamayıp gene aşkın o çetrefil, hırpalayıcı, karışık, acılarla dolu, vahşi, bencil ve düşmanca yollarında gezinmeye dalıyordum; iyinin ve kötünün bu kadar açık biçimde önümde durduğu bir seçimde neden kötü olanı, yani aşkı seçtiğimi kavrayamıyorum. Tek bildiğim, aşk, bütün bu tehlikeleri göze aldıracak kadar çekiciydi ve o çekiciliğin kenarında dolaşıp biraz eğlenip sonra yoluma devam ederim dersen, farkına bile varmadan sınırı aşıp aşkın ormanlarına dalıveriyordun.'
'Tehlikeli Masallar'ın kahramanı böyle…

Bi klasik, dinle dinle bikma, sozler zaten harika bu gunumun sarkisi sectim bunu…

You and me
We used to be together
Everyday together always
I really feel
That I'm losing my best friend
I can't believe
This could be the end
It looks as though you're letting go
And if it's real
Well I don't want to know

Don't speak
I know just what you're saying
So please stop explaining
Don't tell me cause it hurts
Don't speak
I know what you're thinking
I don't need your reasons
Don't tell me cause it hurts

Our memories
Well, they can be…

Gecenlerde dinledigim bi radyoda duydum bu grubu,last fm de radyolari mevcuttur, guzeldir..Tarzi Depeche mode a cok benzeyen bi grup.. Adamin sesi de bayaga benziyo guzel de sarkilar var kesinlikle tavsiye ederim.. Grubun adi De/Vision.Kendileri alman bi "synthpop" grubu.. Sevdigim sarkilarinda bi tanesi de life is sufferin.. :)

"I don't know a sin (yeah) that I do hate
A sin that I do hate
I don't know a sinner I don't love
A true unbeliever
I can't get enough of

Wise men say
Life is suffering
I'm living proof that this ain't right
Every day
Becomes my favorite day
It proves…

bugün alternatif müzik varsa onu azda olsun perry farrell ve arkadaşlarına borçlu değil mi müzik camiası? 80lerin sonunda kurulan ve iki albüm sonra vokalist perry farrell tarafından dağıtılan grup 2003 te bir albüm daha yaptı. ancak bu albüm sonrası grup tekrar dağıldı. 90ların en büyük müzik olaylarından biri kabul edilen lolapaloozayı da perry farrell ve janes addiction başlatmış. gitarist dave navarro panic channel diye bir grup kurdu